10 Ekim Ankara Gar saldırısının yıldönümü anmasında gözaltına alınan 17 kişi serbest bırakıldı

Anma

Kaynak, Getty Images

IŞİD’in 10 Ekim 2015 tarihinde gerçekleştirdiği intihar saldırısında yaşamını kaybedenler Türkiye’nin çeşitli yerlerinde anıldı. Polis, Ankara’da meydana gelen anma törenine katılmak isteyenlere müdahale etti ve 17 kişiyi gözaltına aldı.

BBC Türkçe’ye konuşan Av. Mert Ekinci, polisin kendi müvekkilleri dahil gözaltına alınan kişilere fazlaca sert bir halde müdahale ettiğini, birçok kişinin kafasında ve karın boşluklarında izler bulunduğunu söylemiş oldu.

Av. Ekinci, 17 kişinin ifadelerinin alınmasının arkasından özgür bırakıldığını aktardı.

Ankara’daki anmaya HDP Eş Genel Başkanı Mithat Sancar, CHP Genel Başkan Yardımcısı Veli Ağbaba, HDP ve CHP milletvekilleri, TİP Milletvekili Ahmet Şık, TMMOB Başkanı Güvenilir Koramaz, DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu ve KESK Eş Genel Başkanı Şükran Kablan Yeşil katıldı.

Ankara Valiliği ya da polisten gözaltına alınan kişiler hakkında herhangi bir izahat yapılmadı.

Av. Ekinci’nin aktardığına gore gar binası önünde meydana getirilen anma törenine kurum temsilcileri ile beraber mağdur ailelerin alındı ve Güvenlik tarafınca bu adlar haricinde kimsenin alana geçmesine izin verilmedi.

Gara çıkan tüm yollar da trafiğe kapatıldı.

Törene alınmayanlarla çıkan irdelemenin arkasından, polis kalabalığa müdahale etti.

Av. Ekinci, barışçıl bir anma gerçekleştirmek isteyen insanların hak ve özgürlüklerinin ihlal edildiğini söylemiş oldu.

Törende meydana getirilen konuşmaların arkasından saldırıda yaşamını kaybedenler anısına kurulan temsili bir anıta karanfil bırakıldı, ölen 103 kişinin adları okundu.

BirGün gazetesinin aktardığına gore, anmada konuşan 10 Ekim Sulh Derneği Başkanı Mehtap Sakince Coşgun, hakkaniyet arayışlarını sürdürdüklerini söylemiş oldu ve “Biz, yaşamını yitiren insanların bayraklarının düşmüş olduğu yerde onları sembolize edecek bir anıt gelinceye kadar aileler olarak her ayın 10’unda burada olacağız” dedi.

Polisin, gözaltına almış olduğu kişilere yönelik müdahalesini eleştiren Coşgun, “Biz yüreği yanan insanoğlu olarak anma hayata geçirmeye çalışırken arkadaşlarımızın hunharca dövüldüğü, yerlerde sürüklendiği, karga tulumba gözaltına alındığı süreçte, gerçek anlamda 10 Ekim katliamı anması yapmış olmuyoruz” diye konuştu.

KESK Eş Genel Başkanı Şükran Kablan Yeşil de, olayın siyasal boyutunun aydınlatılması icap ettiğini belirterek, “Siyasal sorumluları yargılanıncaya kadar burada olmaya devam edeceğiz” dedi.

İzmir ve Adana’da da saldırıda yaşamını kaybedenler anıldı.

Anma

Kaynak, Getty Images

10 Ekim 2015’te ne oldu?

Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK), Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK), Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) ve Türk Tabipleri Birliği (TTB) çağrısıyla 10 Ekim 2015 Cumartesi günü Ankara’da Emek, Sulh ve Demokrasi Mitingi’nin düzenlenmesi planlandı.

Bu miting için başka sivil cemiyet kuruluşları da katılım çağrısı yaparken, aralarında Tarık Akan, Rutkay Aziz ve Bilgesu Erenus’un da bulunmuş olduğu sanatçılar da destek verdiklerini deklare etti.

Mitinge ek olarak Emekçi Hareket Partisi (EHP), Yeşiller ve Sol Gelecek Partisi, Halkların Demokratik Partisi (HDP), Toplumcu Tekrardan Kurum Partisi (SYKP), Emek Partisi (EMEP), Alevi Bektaşi Federasyonu, Pir Sultan Abdal Kültür Derneği, Hacı Bektaş Kültür Vakfı, Türkiye İnsan Hakları Vakfı (TİHV), İnsan Hakları Derneği (İHD), Halkevleri ve Haziran Hareketi de katılacağını deklare etti.

Mitingden kısa bir süre ilkin düzenlenen basın toplantısında DİSK Genel Sekreteri Arzu Çerkezoğlu, “13 senelik AKP politikalarından mağdur olan hepimiz o gün Ankara’da olacak” dedi. 

Saldırı

Kaynak, Getty Images

Miting için gelen iştirakçilerin sabah saat 10:00’da Ankara Tren Garı önünde buluşması ve buradan Sıhhiye Meydanı’na adım atması planlanıyordu.

Kortejin önünde mitingi düzenleyen DİSK, KESK, TMMOB ve TTB ortak imzalı üstünde “Muharebeye direnme, sulh derhal şimdi. Emek, sulh ve demokrasi” yazılı bir pankart yer alıyordu.

Sadece iştirakçilerin toplanmaya ve kalabalığın artmaya başladığı sırada saat 10:04’te peşpeşe iki patlama meydana geldi.

İki şahıs tarafınca eşzamanlı düzenlenen bu intihar saldırılarında 100 şahıs yaşamını yitirirken, 391 şahıs de yaralandı. Bu vaka, Türkiye tarihinin en kanlı intihar saldırısı olarak kayıtlara geçti.

Vakayla ilgili oluşturulan davanın iddianamesinde canlı bombaların 1990 doğumlu Yunus Emre Alagöz ile açık kimliği tespit edilemeyen Suriye uyruklu şahıs olduğu açıklandı.

Yunus Emre Alagöz’ün 1995 doğumlu adam kardeşi Abdurrahman Alagöz’ün de Temmuz 2015’te Şanlıurfa’nın Suruç ilçesinde 34 kişinin yaşamını yitirdiği, 100’den fazla kişinin yaralandığı intihar saldırısını gerçekleştiren şahıs olduğu açıklandı.

Saldırının arkasından 3 gün ulusal yas diye deklare edildi.

Dava ne süre başladı ve yargılamada neler yaşandı?

Saldırıyla ilgili 20’si tutuklu 36 şahıs hakkında dava açıldı.

Bu dava, Ankara Dördüncü Ağır Ceza Mahkemesi’nde Kasım 2016’da görülmeye başlandı.

Davanın savcısı Adnan Gümüş, 12 Haziran 2018’deki duruşmada 55 sayfalık esas hakkında görüşünü deklare etti.

Gümüş, görüşünde “acımasız” ve “yırtıcı” olarak nitelendirdiği bu saldırının Irak Şam İslam Devleti (IŞİD) adına gerçekleştirildiğini belirtti.

Sanıklardan Abdülmubtalip Demir, Talha Güneş, Metin Akaltın, Yakub Şahin, Hakan Şahin, Halil İbrahim Alçay, Resul Demir, Hacı Ali Durmaz ve Hüseyin Tunç hakkında “100 kişiyi kasten öldürme” suçlamasından 100’er kez; “anayasal düzeni ihlal” suçundan ise 1’er kez olmak suretiyle toplamda 101’er kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istendi.

Aynı sanıklar için ek olarak 20’si çocuk 391 kişiyi öldürmeye girişim suçundan da ayrı ayrı 11 bin 730’ar yıl hapis cezası talep edildi.

İddianamede patlayıcı yapımında kullanılan malzemeleri Ankara’ya getirmekle suçlanan bu adlardan Demir, Akaltın, Yakıp Şahin ve Tunç hakkında ek olarak “teşkilat faaliyeti çerçevesinde izinsiz tehlikeli madde bulundurmak, nakletmek” suçundan 24’er yıla kadar hapis cezası istendi.

Sanık Erman Ekici hakkında “DEAŞ (IŞİD) silahlı terör örgütü yöneticisi olmak” suçundan istenen hapis cezası ise 22 yıl 6 ay.

Gümüş, firari sanıklar İlhami Balı, Harp Yıldız, Edremit Türe, Deniz Büyükçelebi, Yakup Selağzı, Kasım Dere, Nusret Yılmaz, Mustafa Delibaşlar, Walentina Slobodjanjuk, Muhammet Zana Alkan, Ömer Deniz Dündar, Cebrail Kaya, Ahmet Güneş, Kenan Kutval, Bayram Yıldız ve Hasan Hüseyin Uğur hakkında davaların ayrılmasını ve yargılama esnasında ölen sanık Mehmet Kadir Cabael hakkında oluşturulan davanın ise düşürülmesini talep etti.

İddianamede, hücum emirinin IŞİD yöneticisi ve Türkiye sorumlusu olarak tanımlanan İlhami Balı tarafınca verildiği açıklandı.

İddianamede saldırıyla ilgili ayrıntıların ise IŞİD’in Gaziantep Emiri Yunus Durmaz tarafınca planlandığı açıklandı. Ek olarak bazı malzemelerin de Gaziantep’ten sevk edilmiş olduğu vurgulandı.

Durmaz, Mayıs 2016’da Gaziantep’te bir eve düzenlenen operasyon esnasında üstündeki intihar yeleğini patlatarak öldü.

Dava sonunda da 9 sanığa “Anayasal düzeni ihlal” suçundan birer kez, “kasten öldürme” suçundan da 100’er kez olmak suretiyle toplam 101’er kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası verildi.

Anma

Kaynak, Getty Images

Sanıklar haklarındaki suçlamalara ne dedi?

Sanıklar, duruşmalarda yaptıkları savunmalarda haklarında iddiaları reddetti.

Talha Güneş, Şubat 2017’de yapmış olduğu savunmasında mahkemenin adaleti sağlamayacağına inandığını söylemiş oldu.

Güneş, herhangi bir suça ortak olmadığını belirterek, IŞİD’le bağlantısı olduğu iddialarını da reddetti.

Güneş ile aynı evde yakalanan Abdülmubtalip Demir de IŞİD’le bağlantısı olmadığını belirtti. Demir, “Ben onların fikirlerini benimsemiş olsaydım burada değil, Suriye’de olurdum. Başına 600 bin lira ödül konulmuş olan bir adam olarak burada kalmazdım” dedi.

Demir’in savunması esnasında sarf etmiş olduğu bazı sözler mahkeme salonunda tansiyonun yükselmesine niçin oldu.

Demir’in müdafa hakkı sınırlarını aşarak, iddianame düzenleyen cumhuriyet savcısı, müştekiler ve müşteki avukatlarına yönelik hakaret ve tehdit içeren ifadeleri sebebiyle cumhuriyet başsavcılığına müzekkere yazılmasına karar verildi.

Öteki sanıklar da savunmalarında IŞİD ile bağlantılı olmadıkları ve saldırıyla bir ilgileri bulunmadığına dair ifade verdi.

Vakayla ilgili ortaya atılan dikkatsizlik iddiaları neler?

Davanın Şubat 2017’de görülen duruşmalarında söz alan müştekiler, sanıkların yanı sıra dikkatsizliği olduğu nedeni öne sürülerek kamu çalışanlarının da cezalandırılmasını istedi.

Saldırıda yaşamını yitiren Korkmaz Tedik’in babası Erdoğan Tedik, vaka yerine ambulansların geç geldiğini ve şov alanına girişlerde güvenlik önemlerinin azca bulunduğunu söyledi.

Tedik, “İlk kez bir fiil alanına bu kadar rahat girdik. Bir tek polis yoktu. İhmali olan Ankara valisi, Güvenlik Müdürü, İçişleri Bakanı ve katillerden şikayetçiyim. Yakalanamayan 15 IŞİD’çi katilin de yakalanmasını istiyoruz” dedi.

Öteki kurban aileleri de lüzumlu önlemleri almayan kamu görevlilerinden şikayetçi olduklarını söylemiş oldu.

10 Ekim Sulh ve Dayanışma Derneği de yapmış olduğu açıklamalarda, kamusal görevlerini yerine getirmeyen kamu görevlileri de dahil olmak suretiyle tüm sorumluların yargılanması çağrısı yapmış oldu.

Dernek, “O gün o alanda katliamcıların binlerce kilometreden gelmesine göz yuman, kırım anında lüzumlu sıhhat desteğini sundurmayan, ambulans göndermeyen, gelen ambulansı bekleten, bir nefesin can kurtardığı yerde biber gazı sıkıp ilk yardım ve müdahaleyi engellemiş olan ve öteki tüm kamusal sorumluları bu katliamdaki dikkatsizlik ve kasıtları sebebiyle hesap vermelidir” dedi.

Sadece, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, kamu görevlileri hakkında meydana getirilen kabahat duyurularını iki kez işleme koymama sonucu aldı.

Devrin Başbakanı Ahmet Davutoğlu da patlamanın meydana geldiği yerin miting alanı değil, miting alanına giden yol olduğundan Ankara Garı’nın önünde güvenlik kontrolü bulunmadığını söylemişti.

Davutoğlu, “Herhangi bir eksiklik, zaaf söz konusuysa kesinlikle giderilmesi için lüzumlu tedbirleri alır, dikkatsizlik var ise lüzumlu adımları atarız” demişti.

Devrin İçişleri bakanı Selami Altınok da herhangi bir güvenlik zafiyeti bulunduğunu düşünmediğini ifade etmişti.

Yoruma kapalı.

uaeupdates.com deneme bonusu veren siteler deneme bonusu veren siteler seo paket