Hakkaniyet Bakanı Bekir Bozdağ, Barolar Birliğinin yayınladığı bildiriye tepki göstererek, “Buradan net söylüyorum; ben Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin Hakkaniyet Bakanıyım. Kanunlara uymak ve mevzuata uygun hareket etmek benim asli görevim. Değil 81 baro, hepimiz imza atsa benden kanuna aykırı bir davranış mevzusunda adım atmamı kimse bekleyemez” dedi.Hakkaniyet Bakanı Bekir Bozdağ, Adana yolunda yapımı başlanan ve mevcut hakkaniyet sarayının 4 katı büyüklünde yapılacağı belirtilen ‘Kozan Hakkaniyet Sarayı Temel Atma Töreni’ne katıldı. Törene ek olarak Adana Valisi Süleyman Elban, Kozan Cumhuriyet Başsavcısı Yunus Fırat, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Adana Milletvekili Jülide Sarıeroğlu, AK Parti Adana Milletvekilleri, İl Başkanı Mehmet Ay ve fazlaca sayıda yurttaş katıldı.Hakkaniyet alanında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan önderliğinde meydana getirilen emek harcamaları aktaran Bakan Bozdağ, “Hakim ve savcılarımızın sayısını, mahkemelerimizin sayısını arttırdık. Öteki taraftan uzmanlık mahkemelerimizi çoğalttık ve vatanımızda yurttaşlarımızın adaletin zamanında tecellisi yönündeki beklentilerini gerçekleştirmek için büyük reformları hayata geçirdik. Adli yargıdaki mahkeme sayısı 2002’de 3 bin 581’ken biz bunu yüzde 91,3 arttırarak 6 bin 852’ye çıkardık. Hakkaniyet Bakanlığı bünyesinde 61 bin civarındayken şu anda 180 bin civarında personele erişmiş durumdayız. Geçmişe baktığımızda nereden nereye sözünün en yakıştığı yerlerden bir tanesi asla kuşkunuz olmasın burasıdır” dedi.Hakim ve savcıların fedakâr emek harcamalar yürüttüğünü kaydeden Bakan Bozdağ, bazı dosyalar üstünden hakim savcıların hedef gösterilmesine tepki göstererek, “8 milyon civarında dosya hakkında karar verilirken bunların içinden birkaç tane dosyayı gündem yapmış olup bunlar üstünden hakimlerimize ve savcılarımıza hakaret eden, onları hedef gösteren kişileri, tüm kurumları bir kez daha buradan kınıyorum” dedi.Batı’nın Türkiye eleştirilerine hukuk reformları ile cevap veren Hakkaniyet Bakanı Bekir Bozdağ, “Türkiye’ye bu mevzuda batı kompleksi içinde bulunup haksızca haksızlık yapanları bir kez daha buradan kınadığımı ifade etmek isterim. Biz yurttaşlarımızın denetimine tüm devletin kurumlarını açan, demokratik hukuk devletine yakışan ciddi reformlara imza attık. Türkiye’nin taraf olduğu insan hakları sözleşmelerinin tamamı iç hukukun parçasıdır. Hatta itiraf halinde iç hukukun da üstündedir. Bunun adı demokratikleşme. İnsan haklarına saygı, hukukun üstünlüğüdür” diye konuştu.Avukatlık ücretleri üstünden Barolar Birliğinin açıklamalarını sert bir üslupla eleştiren Bakan Bekir Bozdağ, 81 Baronun yayınladığı bildiriye tepki göstererek, “Biz bu tarifeyi yayınlarken de Barolar Birliğine şunu da söyledik. Dedik ki CMK’yla ilgili müdafi ve vekillerin görevlendirilmesine dair ücretler mevzusunda yapacağımız düzenlemeyi de beraber yayınlamak isterdik. Sadece elimizdeki mevzuat diyor ki, her yıl Aralık ayında düzenlenir ve 1 Ocak’ta yürürlüğe girer. O yüzden mevzuatta bir engel olduğundan biz bunu asgari ücret tarifesiyle birlikte yayınlayamıyoruz. Tüm barolarda biliyorlar ki yönetmeliğin 9. maddesi fazlaca açık. Aralıkta Hakkaniyet bakanlığı, Maliye bakanlığının imzasıyla yayınlanacak bir tarife var. Geçende barolar bir araya gelmişler, bildiri yayınlamışlar. Boykot yapacaklarmış falan filan. Avukatların işi, kanunlara uymak, hakimlerin, savcıların kanunlara uygun karar vermeleri için onlara destek olmak değil mi? Kanunsuz talepte bulunabilirler mi? 81 baro hakkaniyet bakanı kanuna, mevzuata uygun davrandı diye bildiri yayınlıyorlar. Buradan net söylüyorum. Ben Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin Hakkaniyet Bakanıyım. Kanunlara uymak ve mevzuata uygun hareket etmek benim birincil ve asli görevimdir. Değil 81 baro, hepimiz imza atsa benden kanuna aykırı bir davranış mevzusunda adım atmamı kimse bekleyemez” dedi.Baroların vatandaşları ve avukatları bahane ederek “siyasal hesaplaşma” ruhuyla hareket edilmiş olduğu takdirde yeni bir düzenleme yapmaktan çekinmeyeceklerini söyleyen Bakan Bozdağ, “Vatandaşın memnun olacağı, avukatların da Tanrı razı olsun diyeceği yeni bir uygulamayı hayata geçirmekten tereddüt etmeyiz. Bu memlekette eylemle hukuk yürümez. Hukuk ve meşru yolda hak arama kapanmış oldu mı? Hakkaniyet Bakanlığından buluşma istediniz, vermedi mi? Kanun olanak veriyor da, söylediği yapılmadı mı? Var mı o şekilde bir şey? Yok. Daha oturmadan, konuşmadan fiil fiil. Adli yıl açılış konuşmalarında yapılacakları kim söylemiş oldu. Baro başkanlarımı, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan mı? Buyurun yapın eylemlerinizi. Biz mevzuatta uygun, yaptığımız düzenleme ile baroları değil, avukatlarımızı ve mağdur vatandaşlarımızı düşünerek düzenleme yapacağız. Baroların siyasal hesaplarına, avukat meslektaşlarımızın ve hukuki desteğe gereksinim duyan darda ve zorda olan yurttaşlarımızın kurban edilmesine asla izin vermeyiz. Sizin sevdiğiniz siyaseti meydana getiren genel başkanlar var. Beğenmiyorsanız gidin genel başkanlığa aday olun, fakat bırakın meslek örgütleri, meslek örgütlerinin hak ve hukukunu korumuş olan adımlar atsın” diye konuştu.
Yoruma kapalı.