Dünürlerini öldüren gelinin babası Mürsel Ağrı’nın yargılaması başladı
İstanbul Beyoğlu’nda meydana gelen vakada gelin damadın akrabaları içinde yaşanmış olan dövüşte Beytullah Akçay, Hulusi Giray, Burak Giray ve damat Berk Enes Giray yaşamını kaybetmişti. Vakada 3 kişiyi öldüren Mürsel Ağrı tedavi için gittiği hastanede polisi arayarak teslim olmuştu. Yürütülen soruşturma sonunda Ağrı hakkında hazırlanan iddianamede şüpheli Mürsel Ağrı’nın 3 kişiye karşı ‘kasten öldürme’ suçundan 3 kez müebbet hapis cezasıyla cezalandırılması talep edildi.
MÜRSEL AĞRI HAKİM KARŞISINDA
İstanbul Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmada tutuklu sanık Mürsel Ağrı müştekiler Mehtap Giray ile İhsan Giray ve avukatları katıldı. Duruşmada müdafa meydana getiren sanık Mürsel Ağrı, ”Kızımla damadımın tartışmaları olurdu, ikimiz de hep dünürüm Hulusi Giray ile çözmeye çalışırdık. Vakadan ilkin bir araya geldik konuştuk, gene tatlıya bağladığımızı düşündük. O ara kayınbiraderim Mahmut mevzusu gündemdeydi. Vaka gecesi Mahmut ve damadım Berk’in tartışmaları olmuş telefonda, sanırım küfürleşmişler. Küfürleşmenin yanlış bulunduğunu söyledim fakat bu vaka kapanmadı. Ertesi gün dükkâna gittiğimde dünürüm Hulusi abi geldi oturdu” dedi.
SAVUNMASINI YAPTI
Savunmasına devam eden Ağrı, oturup çay söylediklerini belirterek ” Ben ”Mahmut’u arayayım, babası sayılırsın gelsin elini öpsün bu mevzuyu kapatmış olalım” dedim. Hulusi abi de damadım Berk’i aradı, ‘ne gerek var, bu evlatların bir araya gelmesiyle gene bir kavga çıkacak’ dedim. O yüzden de yeniden Mahmut’u arayarak gelmemesini söyledim” dedi.
“VURDUĞUM KİŞİLER DÜŞMANIM DEĞİL”
Ağrı, “Damadım Berk ve kuzeni Burak yanımıza geldiler sonrasında da hışımla gittiler. Ben de kalktım ‘abi kalk engel olalım’ dedim. Hulusi abiyle aynı otomobile bindik, çocuklar vaka yerinde kavga ediyorlarmış. Benim beklentim Hulusi abi de gelecek, kavgayı ayıracağız şeklindeydi. Otomobilden indiğimde taraflar sakinleşmişti sadece bizi gördüklerinde yeniden dövüşmeye başladılar. O sırada bir tabanca patladı, benim ayağımdan kanlar akıyordu. Bizlere ateş edecek kimse yok diye etrafıma bakınıyordum, Hulusi abinin elinde silahı gördüm. Aklım gitti, derhal geri çekildim. O sırada ani bir refleksle ve ölme korkusuyla silahımı çıkardım, Hulusi abi bana döndü. Hulusi abiyi vurduktan sonrası bende yok. Vurduğum kişiler bende ‘evladım’ olarak kayıtlı. Hulusi benim öz abim gibidir. Vurduğum kişiler düşmanım değil, işin acı tarafı bu” diyerek savunmasını sonlandırdı.
TANIK DİNLENDİ
Duruşmada şahit olarak dinlenen Sevilay Akçay ise bir alt sokakta oturduğunu belirterek, ”Seslere geldiğimde kavga durulmuştu. Ben geldiğim sırada Hulusi Bey ile eniştem Mürsel Ağrı da gelmişti. İkisi otomobilden indiklerinde kavga yeniden başladı ve Berk, Beytullah’ın boğazına sarıldı. Arbede çıkınca Hulusi Bey Beytullah’ı hedef alarak vurdu. Sol baldırından vurdu, sonrasında bir sağlıkçı olduğumdan Beytullah’a ilk yardımda bulundum. Onun haricinde bir şey görmedim” dedi.
TUTUKLULUK HALİ DEVAM EDİYOR
Alınan avukat müdafa ve beyanlarının da arkasından görüşü sorulan Cumhuriyet Savcısı, sanığın üstüne atılı suçun nitelik ve mahiyeti de göz önüne alınarak tutukluluk halinin devamına karar verilmesini talep etti. Mahkeme heyeti, sanık Mürsel Ağrı’nın tutukluluk halinin devamına ve noksan hususların giderilmesine hükmederek duruşmayı erteledi.
Yoruma kapalı.