Erdoğan’ın ‘Bir gece ansızın gelebiliriz’ çıkışı Yunanistan’da nasıl yankı buldu?

Güncelleme 5 saat ilkin

Stelyo Berberakis | Atina

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın bir süredir Suriye için söylediği “Bir gece ansızın gelebiliriz” sözünü bu kez Yunanistan için söylemesi Atina’da şaşkınlık yarattı.

Haber sitelerinde “Erdoğan bizlere de geliyormuş” benzer biçimde alaycı yorumlara paralel olarak Yunanistan Dışişleri Bakanlığı, Dışişleri Bakanı Nikos Dendias’ın kaleminden “Türkiye’de üst düzey siyasetçilerin son zamanlarda yaptıkları tehditvari söylemlerini içeren mektubun Birleşmiş Milletler başta olmak suretiyle, Avrupa Birliği ve NATO Genel Sekreterliğine iletileceği” açıklandı.

Dışişleri Bakanı Dendias’ın aynı mektubun içine MHP lideri Devlet Bahçeli’nin Ideal Ocaklarına armağan etmiş olduğu haritayı da eklediği belirtilirken “Yalnız Yunan adalarını değil, Girit adasını bile Türk toprakları olarak gösteren bu şekilde bir haritan Türkiye’nin neleri amaçladığını göstermektedir” ifedelerine de yer verildiği belirtiliyor.

Cumhurbaşkanının aynı açıklamayı iki gün sonrasında tekrarlaması üstüne Yunan hükümeti “Yunanistan, bu benzer biçimde akıl dışı ve yokuş aşağı giden açıklamaların peşine düşmemekte kararlıdır” açıklamasını tekrarladı.

Yunan basınında da  Dışişleri Bakanlığı kaynaklarına dayandırılan haberlerde “Atina’nın serinkanlı siyesetini aynen sürdüreceği, Yunanistan’ın kimseden korkmasına gerek olmadığı zira Türkiye’nin de Yunanistan’ın Suriye olmadığını iyi bilmiş olduğu benzer biçimde ”ifadelere yer veriliyor.

Ayrıca, AB Dönem Başkanı Çek Cumhuriyeti’nin dışişleri bakanlığının “Türkiye’nin tehditkar söylemlerini eleştiren” açıklaması, Fransa Dışişleri Bakanı Cathrine Colonna’nın Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ile ortak basın toplantısında “gerginliği tırmandıran söylemlerden uzak durulmasını” söylemesi ve ABD Dışişleri Bakanlığı’nın S-300’lerle S-400’leri ayrı ayrı kefelere koyması ve isim vermeden Türkiye’yi hedef alan çağrıları, Atina’da sevinç yarattı. 

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’nun ise aynı basın toplantısında “AB ve üçüncü ülkelerin yansız kalmaları” ve “Türkiye’nin diyalog çağrılarını desteklemesi için” yapmış olduğu çağrılarla Erdoğan’ın “bir gece ansızın gelebiliriz” sözlerinin çelişkilere yol açtığına dikkat çekiliyor.

Son olarak Yunanistan Başbakanı Kiryakos Miçotakis, Slovakya Cumhurbaşkanı Zuzana Čaputová’yı Atina’da kabul ederken yapmış olduğu kısa konuşmasında Türkiye ile yaşanmış olan gerginliğe de değindi.

Miçotakis, Atina’nın Türkiye ile devamlı internasyonal hukuk ve internasyonal deniz hukuku çerçevesinde diyalog oluşturmayı arzu ettiğini söylemiş oldu sadece Yunan egemenlik haklarına şüphe ile bakılmasının asla kabul edilebilecek bir davranış olmadığına dikkati çekti. 

Miçotakis “Revizyonizm ve sınır değişikliklerinin bu zamanda yapılmasını çağrıştıran hamelelerin yapılamayacağını ve yapılmaması icap ettiğinin” altını çizdiğine  dikkati çekti ve “Türkiye’nin saldırgan söylemlerini artırdığına, buna rağmen, Yunanistan’ın durağan(durgun) tavrının internasyonal hukuka, internasyonal deniz hukukuna ve iyi komşuluk ilişkilerine dayalı diyalogtan yana olduğundan” bahsetti.

 Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın yeni açıklamasında da “Bir gece ansızın gelebiliriz” ifadesine karşın   “… Oraya (Yunanistan’a) verdiğim mesajlardan sonrasında kendilerine bir çeki seviye verme yoluna girdiler” yolundaki sözleri ile bundan önceki gün Bakanlar Kurulu toplantısından sonrasında “Yunanistan ne ekonomik ve askeri açıdan dengimiz olmadığından; muhattabımız da değildir” şeklindeki ifadeleri “Erdoğan’ın bir yumuşama yoluna girmeye çalmış olduğu” şeklinde de yorumlandı.

Türkiye’nin son dönemlerde dört bir koldan Yunanistan ile Türkiye arasındaki sorunların tümünü masaya yatırması ve devamlı irdelemesiyle Yunanistan’da “bu çıkışların seçim malzemesi olduğu” kanısı hakim olmaya başladı.

Bu mevzuda meydana getirilen yorum ve analizlerde, “Erdoğan’ın gerek iç siyaset ve iktisat mevzularında gerekse Suriye benzer biçimde dış politikada çekmiş olduğu sıkıntılara karşı Yunanistan cephesini sıcak tutmaya itina gösterdiği” öne sürülüyor.