Eski Afganistan Cumhurbaşkanı Yardımcısı Salih: Batı bize yalan söyledi, ihanet etti

Eski Afganistan Cumhurbaşkanı Başkanı Birinci Yardımcısı Emrullah Salih, Taliban’ın ülkesinde yönetimi ele geçirmesinin birinci yıldönümünde, “Batı bizlere borçlu. Batı suçlu” diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Eşref Gani yönetiminin düşmesinin arkasından kendisini Afganistan Cumhurbaşkanı Vekili duyuru eden Emrullah Salih, Pençşir Vadisi’nde Taliban’a karşı silahlı direniş başlattıklarını açıklamıştı.
BBC’de gösterilen HARDtalk programına konuk olan Emrullah Salih’e, yardım kuruluşu Save the Children’ın Afganistan Direktörü Christopher Nyamandi’nin, “Şu anda anne ve babalar hangi çocuklarını doyuracakları şeklinde olanaksız seçimler yapmak zorunda kalıyor” sözleri hatırlatıldı.
Salih “Bu durumdaki insanlara iyi mi silahlara sarılıp, savaşmalarını söylersiniz?” diye sorulunca ise “Doğru olabilir fakat şunu da unutmamalı; Tüm bu musibetin sorumlusu Taliban ve terör, ülkemize getirdikleri ölüm ve yıkım” yanıtını verdi: “Şu demek oluyor ki bugün ülkemde yaşanmış olan facianın suçlusu ben ya da direniş değil, liderleri Birleşmiş Milletler (BM) ve Batı dünyasının terör sıralamasında yer edinen Taliban. Büyük resmi gözden kaçırmamalıyız. Afganistan’ın yaşamış olduğu facianın ve trajedinin sebebi bu insanoğlu”
Taliban’ın iktidarı ele geçirmesinden sonrasında Afganistan’a yardımların kesilmesi ülke ekonomisinin çöküşünü hızlandırmıştı. Dünya Besin Programı şeklinde kuruluşlar, Afganistan’daki insani krizin önlenmesi için büyük bir kaynağa gerekseme duyulduğunu söylüyor.

‘Batı’nın baskı yaptığına inanmıyorum’
Emrullah Salih, Taliban yönetimindeki Afganistan’a internasyonal yardım gitmesini destekleyip desteklemediği sorulunca, “Ilk olarak Batı’nın Taliban’a baskı yapmış olduğu argümanına inanmıyorum” yanıtını verdi.
Salih “Bir taraftan baskı yaptılar fakat bir taraftan da insani yardım adı altında 1,1 milyar dolar verdiler. Bu da Taliban’ın iktidarını konsolide etmesini sağlamış oldu. Bu yardımın iyi mi dağıtıldığına ve harcandığına dair Batı’nın bir denetimi olmadı” dedi.
Emrullah Salih Batı’nın yardımlara “sıkıntılı koşullar koyması, denetlemesi ve hesap sorması icap ettiğini” söylerken “Bu sözde insani yardım, Taliban’ın iktidarını sağlamlaştırmasını sağlıyor” diye konuştu.

Kaynak, EPA
Salih “Afgan halkı ölüme terk edilmeli demiyorum. Batı’nın suçlu bulunduğunu, günah işlediğini ve yaptıklarının yanlış bulunduğunu söylüyorum. Haftada 40 milyon dolar yolluyorlar ve nereye gittiğini bilmiyorlar” diye de ekledi.
Salih “Internasyonal para akışının yansız kuruluşlarca denetlenmesini istediğini söyledi ve Taliban’ın gelen yardımı adil dağıtmadığını şu örnekle savundu:
“Taliban valileri, yardımı kimin alacağını seçiyorlar. Mesela Kabil’in kuzeyindeki Parwan bölgesinde Taliban’a destek veren ufak bir yer vardı. Bu bölge 18 kez yardım aldı. Bölgenin Taliban karşıtı geri kalan kısmı iki ya da üç kez yardım aldı.”
Emrullah Salih Hardtalk programının sunucusu Stephen Sackur’un “Ülkenin bir açlık felaketiyle karşı karşıya olduğu bir ortamda artık tabanca bırakma ve diyalog zamanı değil mi?” şeklindeki sorusuna ise iktidardayken Taliban’a 10 yılı aşkın süredir sulh görüşmeleri ve siyasal antak kalma önerdiklerini hatırlattı.
Salih “Karşılığı ise yol kenarına konulmuş olan bombalar, kentlerde patlayan bombalar, katliamlar, suikastlar, sulh süreci diye yalanlar, sahtekarlıklar, ülkenin zorla ele geçirilmesi oldu. Bunu yanlış kişiye soruyorsunuz. Bunu, Pakistan ordusu ve istihbaratının desteğiyle ülkemi eline geçiren din adamlarına sormalısınız” dedi.
‘Batı bizlere borçlu, Batı suçlu’
Emrullah Salih, Taliban ile bir tek halkın, devletin karakterini belirleyeceği bir referandum ya da seçim takvimi ortaya koyması halinde masaya oturacaklarını beyan etti.
Salih, internasyonal toplumun Taliban’ı tanıması durumunda , “internasyonal toplumun ve Batı’nın yeni bir soğuk muharebeye hazırlanmak için Afganistan’ı ve cumhuriyeti feda etmiş olduğu yönündeki komplo teorilerinin güçleneceğini” savundu.
Salih şöyleki devam etti;
“Batı bizlere borçlu. Batı söylediğim şeklinde suçlu. Afganların meşru bir devlet kurmalarına yardım etmeliler. Taliban’ın tanınması iç savaşı yoğunlaştıracak. Bu da katliamlara ve şimdiye dek görülmemiş şiddete yol açacak. Bir seçimi ya da referandumu güvence altına alacak bir mekanizma ortaya çıkartılırsa silahlı direnişi durdururuz. Taliban kazanırsa, doğal ki meşruiyetini kabul ederiz. Fakat bir komployla iktidara gelen bir gruba teslim olmayacağız.”
Emrullah Salih “Afganistan’ın Batı’nın komplosuyla ihanete uğradığını söylüyorsunuz. Asla mi mesuliyet kabul etmiyorsunuz?” sorusuna “fazlaca fazla sorumluluğu kabul etmiş olduğu” yanıtını verdi.
Sadece Salih “Fakat büyük resme bakarsanız, sulh süreci adına Amerikalılar aslına bakarsak rejim değişikliği istedi. Vatandaşlarını Kabil Havaalanı’na götürdüklerinde Afgan devletini desteklemeyi durdurdular. Bu da güç dengesini Taliban lehine değiştirdi” diye de ekledi.
Salih ABD ve Batı’nın 20 yıl süresince ülkesine akıttığı milyarlarca doların da asla Afgan hükümeti ve kurumları üstünden gelmediğini” altını çizdi.

Kaynak, Getty Images
‘Bizlere 14 Ağustos’a dek yalan söylediler’
Salih “Para hususi güvenlik şirketleri, STK’lar, üstleniciler üstünden geldi. Ek olarak Afgan kurumlarının tamamen onların varlığına bağlı kalmış olduğu bir lojistik sistem yarattılar. Bunu General Petraus’un ağzından duyabilirsiniz. Kendisi CIA direktörlüğü, CENTCOM komutanlığı yapmış oldu. Afganistan’da ISAF’ta vazife aldı” diye konuştu.
Emrullah Salih “Bizlere yalan söylendi, bizlere 14 Ağustos’a dek hep yalan söylendi. Haziran’da Cumhurbaşkanı Eşref Gani ile Washington’ı ziyaret ettik. Başkan Biden ile görüştük. Bizlere söylenen her şey yalan çıktı” ifadelerini kullandı.
Emrullah Salih sözlerini şöyleki tamamlamış oldu:
“Jeopolitik hesaplamalarla, Afganistan’ı Pakistan’a bırakma sonucu alan ve Pakistan’ın yarattığı kanser Taliban’ın Afganistan’ı yönetmesine müsaade eden Batı başkentleriyle vaktimizi harcamayacağız. Onları bizlere yardım etmeye ikna etmeye çalışmayacağız. Mücadelemiz Batı bundan hoşlansa da hoşlanmasa da, kendimizi ortaya koymak ve bir oyuncu olmak. Gelecekte bizimle angaje olmaya zorunlu kalacaklar. Söylediğim şeklinde, Taliban’ın iktidarı ele geçirmesine bilerek izin verdiler. Sulh süreci de sulh süreci değil, rejim değişikliği süreciydi.”
Yoruma kapalı.