Nurdağı’nda 16 bin depremzede için konteyner kent
Kahramanmaraş merkezli depremlerden sonra en fazla yıkım yaşayan şehirlerden biri olan 41 bin 322 nüfuslu Gaziantep’in Nurdağı İlçesi’nde 11 bin 706 binadan 1 bin 743’ü yıkılırken, 4 bin 787’sinin acil yıkıldığı, ağır hasar gördüğü ve yıkıldığı bildirildi. Depremlerde 2 bin 422 kişi hayatını kaybederken, evleri yıkılan ve hasar gören mağdurlar için ilçede konteyner kentler, prefabrikler ve çadırkentler kuruldu. Tamamlanan 190 konteyner depremzedelere dağıtılırken, 3 noktada kurulan konteyner kentte toplam 4 bin 82 konteyner için 412 yığma ev yapılıyor. 11 farklı noktada kurulan çadır kentte barınan 16 bin depremzede, 15 Mart’a kadar kurulumu tamamlanması gereken konteynerlere yerleştirilecek.
İnşaatı devam eden konteyner kent hakkında bilgi veren TOKİ Resmi İnşaat Yüksek Mühendisi Bülent Turgut, sosyal tesislerin de yer aldığı çalışmaların devam ettiğini söyledi. Turgut, “Burada 200 bin dekardan 1750 konteyner ve 24 yığma ünite yapıyoruz. Depremzede vatandaşlarımızın daha iyi koşullarda barınması için çalışıyoruz. Öncelikle buraya altyapı yapıyoruz. gelecek altyapı gelsin bağlantıları yapıp vatandaşlarımıza teslim edelim.Şu ana kadar 190 hane vatandaşlarımıza teslim edildi.Konteynerlere yerleştirdik.15 Mart’a kadar hepsini bitirmeyi planlıyoruz.temiz su ve kanalizasyon bağlantıları Ardından konteynerlerimize yerleştiriyoruz. 1750 konteynerimiz olacak. 24’te yığma ünitemiz olacak. Emlak Konut’un yaptığı yapılarla birlikte yaklaşık 4 bin konteyner ve konut olacak. ortalama 16 bin vatandaş. Sosyal tesisler olacak. Futbol sahası, futbol sahası, basketbol sahası ve sıhhi tesisat olacak. Geçici olarak 2 aile sağlığı merkezi ve 25 yataklı bir hastane kurulacak” dedi.
SARMADAN SONRA 9 SAATTE KURTARMA
Emekli olduktan sonra atandığı ilçede yaşamaya karar veren emekli öğretmen Süleyman Atmaca (78), enkazda 9 saat kaldıktan sonra kurtarıldı ve konteyner, tedavisinin ardından kente götürüldü. Depremde yaşadıklarını anlatan Atmaca, “1. katta oturuyorduk. 3 aylık evli oğlum 2. katta oturuyordu. Son gün 2.5’te kalkıp yattım. ” . Saat 4 sularında eşim uyandı ve “Hacı depremi oluyor” dedi. Yataktan kalktım bir adım attım. İkinci adımı kendisi attı. Tavan üzerimize yıkıldı. tavan çarpınca ağzıma düştü karşımda hanım durdu kızımdan ses gelmedi saatler geçti tavandan bir ışık sızdı orada yastık vardı yastığı çektim daha çok hava Şimdi düşünüyorum biz nasıl düştük o enkazın altına Sağa sola gitmeyin ağzımız toprak dolu Amcamın oğlu geldi ‘Hoca hoca’ diye seslendi. .
Herkes kendini kurtarmaya çalışır. “Kıyamet günü kıyamet kopacak ve herkes nefsini kurtarmaya çalışacak” gibi bir durum olduğu söylendi. Oğlum, çevredekiler “Annem babam kaldı” derler. Akrabalarıyla ilgilenirler. 17 kilometre uzaklıktaki Durmuşlar köyünde amcalarımı arıyorlar. ‘Öğretmen göçük altında kaldı. Kimse yok. Hilti, jeneratör, kürek ne varsa getir. Onlar geldikten sonra hanımefendi, “Ses yükseldi” dedi. Ben de ‘Umarım kurtarırlar’ dedim. Dilimizden Allah’ı, kalbimizden imanı ayırmayız. ‘Bir şey olacak’ dedim. 9 saat sonra bizi çıkardılar. 60 yıl çalıştıktan sonra beni eşofman altı ve pijama üstüyle çıkardılar. Onu arabaya bindirdiler. “Bir şeyim yok, hanımı çıkar” dedim. Hanımı dışarı çıkardıktan sonra 2’de kızımı çıkardılar. Çok büyük bir felaketti. 2 gün arabada kaldık. Ardından çadırda 22 kişi kaldı. Zaten uyuyamıyorum.
Gözlerimi kapattığım an, o şey bana geliyor. Sonra ailecek çadıra gittik. Depremin 13. gününde konteynere taşındık. Allah devletimizden, milletimizden, vatandaşlarımızdan ve duyarlı insanlardan razı olsun.
Yoruma kapalı.