‘Türkiye’nin Antik Genetik Profili’ çıkarıldı: ‘Orta Avrupa’da 5 kişiden biri Anadolulu’

Bursa’nın Orhangazi ilçesindeki Ilıpınar Höyüğü’nde, 15 yıl devam eden arkeolojik kazılarda çıkan buluntuları inceleyen Antropolog Doç. Dr. Songül Alpaslan-Roodenberg’in de içinde olduğu ‘Anadolu Antik DNA’ projesinin neticeleri, dünyanın saygı duyulan bilim dergilerinden Science’de 25 ve 26 Ağustos’ta 3 yazı halinde yayımlandı. Araştırma sonuçlarına nazaran bugüne dek arkeologlarca malum, sadece genetik açıdan ilk kez kanıtlanan mühim bulgu; Doğu Anadolu’da Van merkezli Urartu medeniyetinin, Levant ve Anadolu’dan köken almış olduğu sonucu oldu.Harvard Genetik Kısmı’ndeki David Reich Laboratuvarının bilimsel ekibinde yer edinen, Türkiye ile bazı Balkan ülkelerindeki emek harcamaları antropolojik ve genetik açıdan bizzat yürüten projenin Türkiye bölümünde, laboratuvarın başkanı David Reich ile beraber eş başkan olarak çalışan Türk bilim insanı Alpaslan-Roodenberg, ‘Türkiye Antik DNA Projesi’nin oldukça mühim ve geniş kapsamlı sonuçlarının Science’de yayımlandığını söylemiş oldu. İki başyazarı bulunan yazının Alpaslan-Roodenberg’le beraber öteki başyazarı Harvard Üniversitesi’nden Bilgisayar Mühendisi Genetikçi Dr. Losif Lazaridis, öteki 2 mühim yazarı da Viyana Üniversitesi Insanbilim Kısmı Başkanı Prof. Ron Pinhasi ve Harvard Laboratuvarı Başkanı Prof. David Reich oldu. 4 görevli yazar haricinde, 200’ün üstünde antropolog, müzeci ve genetikçi de makaleye mühim katkılarda bulunmuş oldu.1980’lerin sonlarında Hollanda’nın o dönemdeki İstanbul Arkeoloji Enstitüsü Müdürü Jacob Roodenberg tarafınca Bursa’nın Orhangazi ilçesi sınırlarındaki Ilıpınar’da arkeolojik kazılar başlatıldığını hatırlatan Songül Alpaslan-Roodenberg, şu ifadeleri kullandı:’Sonuçlar bilim dergisinde’Araştırma ile ilgili data veren Songül Alpaslan-Roodenberg, şöyleki devam etti:‘Türkiye’den 35 müzeci ve akademisyen yer aldı’Roodenberg’in 1980’li yıllarda başlayıp 2002’ye kadar sürdürdüğü çalışmaların sonucunda ortaya çıkardığı tezin de böylece bugün genetik yardımı ile kanıtlanmış bulunduğunu da ifade eden Alpaslan-Roodenberg, Marmara Bölgesi’ndeki kazılarda ele geçen ilk çiftçilerin kemiklerini inceleyip, çözümleme ettiğini ifade ederek, “2008’den beri Harvard ve Viyana Antik DNA laboratuvarları ile iş birliği içinde çalıştık ve bizzat her iki laboratuvarın bilimsel ekibinde resmi olarak yer aldım. 2014’ten itibaren Türkiye’nin tüm coğrafi bölgelerindeki bazı kazılardan Kültür Bakanlığı’nın ilgili yönergesi doğrultusunda alınan minik kemik örnekleri ile Viyana ve Harvard Antik DNA laboratuvarlarında son olarak metotlarla çözümleme edilmesiyle alınan sonuçlar geçtiğimiz günlerde Science Dergisi’nin son sayısında yayımlandı. Aynı sayıda birbiriyle ilişkili üç yazı halinde piyasaya sürülen Türkiye merkezli bu çalışmadaki iki baş yazardan birisi de benim. Türkiye ve komşu ülkeleri ile Balkanlar’dan bir çok antropolog ve kazıbilimci olan 200’ün üstünde yazarın katılımıyla meydana getirilen bu çalışmada yalnızca Türkiye’den ortalama 35 müzeci ve akademisyen de yer aldı” diye konuştu.‘Türkiye’nin antik genetik profili ortaya konuldu’Songül Alpaslan-Roodenberg söz mevzusu çalışmada Anadolu’nun Neolotik döneminden, Osmanlı’ya kadar olan sürecinin antik genetik profilinin de ortaya koyulduğunu belirterek, şunları kaydetti:’Urartu kültürünün van merkezli olduğu kanıtlandı’Alpaslan-Roodenberg, tüm bu araştırma sonuçlarının yanı sıra bugüne dek arkeologlarca da malum sadece genetik açıdan ilk kez kanıtlanan bir bulgunun ise Doğu Anadolu’da Van merkezli Urartu medeniyetinin, Levant ve Anadolu’dan köken almış olduğu bulunduğunu dile getirerek, “Van bölgesi örneklerinin analizi, Urartuların bölgedeki daha erken dönem toplumlarından geldiklerini ve Levant’tan köken aldıklarını ispatlarken, Urartu’nun bugünkü Ermenistan’daki uzantılarından da alınan örnekler ise onların mahalli kökenli ve step kökenli olduklarını göstermiştir. Bu da birkaç yüzyıl yargı sürmüş olan Urartu kültürünün, Van merkezli ve bölgedeki yaygın bir kültür bulunduğunu göstermektedir. Bu sonuçlar doğrultusunda Urartu yöneticilerinin merkez kökenli olup, doğrusu Urartu’nun kurucularının Levant ve Van bölgesi kökenli bulunduğunu, bu kültürün bugünün Ermenistan’daki uzantılarının ise oradaki bölge halkından ve steplerden köken aldığına önemle işaret eder. Bu sonuçlar Urartu’nun Ermenistan kökenli bir kültür olduğuna dair söylentileri de artık genetik açıdan doğrulamamaktadır” değerlendirmesinde bulunmuş oldu.
Yoruma kapalı.