Bu noktada anne ve babalara önemli görevler düştüğünü söyleyen Anadolu Sağlık Merkezi Hastanesi Çocuk Nefrolojisi Uzmanı Doç. Neşe Karaaslan Bıyıklı, “Çocuklarda hazır ve paketli gıdaların sık tüketilmesi, idrara çıkmanın gecikmesi ya da gün içerisinde yeterli su içilmemesi gibi alışkanlıklar nedeniyle böbreklerle ilgili sorunlar görülebilmektedir. Çocukları bu kötü alışkanlıklardan uzak tutmak ya da kronik rahatsızlığı olan kişileri düzenli kontrollere getirmek çok önemli” dedi.Teknolojinin gelişmesiyle birlikte günümüzde pek çok çocuk fiziksel hareket içeren oyun ve aktivitelerden uzaklaşmaktadır. Çocukların artık günlerini telefon, tablet veya bilgisayar karşısında geçirdiklerine dikkat çeken Anadolu Sağlık Merkezi Hastanesi Çocuk Nefroloji Uzmanı Doç. Neşe Karaaslan Bıyıklı, “Hareketsizliklerinin yanı sıra abur cuburla öğün atlıyorlar, su içmeyi bile unutuyorlar. “Ayrıca bazı kronik hastalıklar ve ilaçlar da çocuklarda böbrek taşı oluşumunu hızlandırabiliyor.”Çocuklarda böbrek taşı oluşumunun nedeni farklı bir rahatsızlık olabilir.Çocuk Nefrolojisi Uzmanı Doç. bilimsel çalışmalara göre böbrek taşı sorunu yaşayan çocukların yüzde 75-85'inde hazırlayıcı bir faktörün bulunduğunu belirtti. Dr. Neşe Karaaslan Bıyıklı, “Bu faktörler başlıca; Bunlar idrar yolu enfeksiyonları, böbrek ve idrar sisteminin yapısal bozuklukları ve çeşitli metabolik sorunlar olarak sıralanıyor. Yapısal veya anatomik bozukluklar idrar akışının yavaşlamasına neden olarak taş oluşumuna neden olabilir. Böbreğin büyümesi, idrarın böbreğe geri kaçması, idrarın mesaneye ulaşmasında zorluk ve böbrek kistlerinin varlığı çocuklarda taş oluşma riskini artırır. Ailede böbrek veya idrar taşı varsa risk daha da artıyor” dedi.Üriner sistemdeki taşlar her zaman semptomlara neden olmazDoç. böbrek taşlarına çocukluk çağı dahil her yaş grubunda rastlanabileceğini belirtti. Dr. Neşe Karaaslan Bıyıklı, “Prematüre ve düşük doğum ağırlıklı bebekler böbrek taşı gelişimi açısından risk grubundadır. Yaş ilerledikçe üriner sistemdeki taşların görülme sıklığı da artıyor ve bazı bilimsel yayınlara göre erkek çocuklarda daha sık görülüyor” dedi. Böbrek taşlarında; Doç. karın ve göbek altı bölgesinde ağrı, kusma, idrarın renginde ve kokusunda değişiklik, idrara çıkamama, idrar miktarında azalma, idrarda kan, idrar kaçırma ve idrar yaparken ağrı gibi semptomların gözlenebildiğini paylaştı. Dr. Neşe Karaaslan Bıyıklı, “Bu belirtiler görüldüğünde derhal bir uzmana başvurulmalıdır. Bazen çeşitli nedenlerle yapılan karın ultrasonu sırasında böbreklerde veya idrar yollarında taşlar tesadüfen tespit edilebilir. Vakaların yüzde 30'una herhangi bir belirti olmadan görüntülemeyle tanı konuluyor. Bu nedenle düzenli kontrollerin ihmal edilmemesi gerekiyor” dedi.Tedavi için cerrahiye gerek yokturDoç. tam idrar tahlili ve üriner sistem ultrasonu gibi yöntemlerin hastalığın teşhisinde ilk adım olduğunu belirtti. Neşe Karaaslan Bıyıklı, “Taş milimetre boyutundaysa ve ağrı, tıkanma, enfeksiyon, kanama gibi belirtiler yoksa hasta ultrason veya idrar tetkikleriyle takibe devam ediyor. Bu aşamada bol su içmek, meyve ve sebzeden zengin beslenmek ve paketli gıdalardan uzak durmak önemlidir. Taşın kendiliğinden düşme ihtimali yoksa ve ciddi tıkanıklığa neden olmuşsa cerrahi tedavi yöntemlerine başvurulabilir. Böbrek taşı vakalarının %30-60'ı tedavi sonrasında tekrarlayabilir. Bu nedenle dikkatli takipten vazgeçilmemeli.”Doç. Dr. Neşe Karaaslan Bıyıklı, çocuklarını böbrek taşı oluşumundan korumak için ebeveynlere üç temel tavsiyede bulundu:
- Çocuklarınızın günlük sıvı tüketimlerini takip ederek su alımlarını yeterli düzeyde tutun.
- Çocuklarınızı tuz ve protein içeriği yüksek olan hazır gıdalardan ve paketli ürünlerden mümkün olduğunca uzak tutun.
- Eğlenceli tarifler ve sunumlarla çocuklarınızın meyve ve sebzeden zengin beslenmeyi sevmesini sağlayın.
Kaynak: (guzelhaber.net) Güzel Haber Masası
—–Sponsorlu Bağlantılar—–
—–Sponsorlu Bağlantılar—–
—–Sponsorlu Bağlantılar—–